Ülkemiz topraklarını %92'si farklı oranlarda deprem tehlikesine sahiptir ve nüfusumuzun %95'i, sanayimizin %98'i bu bölgelerde konumlanmıştır.
4708 sayılı Yapı Denetim Kanununun uygulanmasına başlanmadan önce yürürlükte olan imar ve afetler mevzuatı etkin bir denetim fırsatı vermemiştir.

Ülkemizde son 20 yıl içerisinde meydana gelen her depremden sonra bu durumun olumsuz sonuçları çok açık olarak görülmüş olmasına rağmen, yapı denetimi konusunda olumlu bir gelişme sağlanamamış, aksine hızlı nüfus artışı ve göçler, çarpık ve yanlış şehirleşme ve sanayileşme, yoğun kaçak yapılaşma ve sık sık başvurulan imar afları ülkemizdeki deprem ve diğer afet risklerini her geçen gün daha da arttırmıştır.

Son olarak 17 Ağustos 1999 Marmara, 12 Kasım 1999 Bolu-Düzce, 06 Haziran 2000 Çankırı, 03 Şubat 2002 Sultan dağında yaşanan depremler sonrasında meydana gelen 82.000 can, 600.000 konut kaybımızı denetimsiz ve plansız yerleşimler yapılaşmaların yol açabilecekleri zararları bütün açıklığı ile ağır bir fatura olarak yeniden gözler önüne sermiştir.

Daha önce yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik, hükümleri ile getirilen denetim faaliyetlerinin uygulamada büyük zorluklar olduğu, yapılan araştırmalarda, proje denetimi aşamasında dahi projelerin %91'de tasarım, hesap ve çizim hataları olduğu, uygulamanın ise hiç denetlenmediği ve şantiyelerin %90'ında yönetmelik ve standartlara aykırı beton döküldüğü ve beton mukavemet değerlerinin projesinde öngörülenden ortalama olarak %40 daha az olduğu tespit edilmiştir.

Bu gerçeklere bağlı olarak 13 Temmuz 2001 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4708 sayılı "YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN'la bu eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır.

YAPI DENETİMDE AMAÇ


Can ve mal güvenliğini temin'en, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir" olarak kanunla belirlenmiştir.
logoflash.swf - Selteco Alligator Flash Designer
ülkemizin durumu